Diller ve Hatıralar Arasında Bir Köprü: “Kürdistan Sevgilim” Kitabının Çevirisi
D. Sirwan Abdulkerim
Proje, olağanüstü kısa bir sürede, yüksek üslup ve dilsel titizlikle tamamlandı. Yazarın kendisi de şu sözlerle övgüde bulundu:
“Ekip kitabın yalnızca kelimelerini değil, ruhunu da çevirdi.”
Çeviri ekibinde, İngilizce versiyonun çevirmeni Michael J. Phillips ve Arapça metnin son dilsel ve estetik incelemesini titizlikle üstlenen Arapça editörü Zehra Kusret Zahir yer aldı.
Bu uluslararası proje, Erbil’deki Vision Education Foundation’ın desteğiyle, birkaç Fransız kültür kurumu ve kitabın yaratıcı ekibiyle yakın işbirliği içinde yürütüldü. Bu ekipte fotoğrafçı Lam Duc Hien, yazar Leslie Libres ve kitabın Çekçe çevirmeni, gazeteci ve belgesel yönetmeni Magdalena Sudomkova bulunuyordu.
Magdalena’nın rolü yalnızca dilsel çeviriyle sınırlı değildi; Hien ile birlikte sahada çalışarak deneyimleri ve hikâyeleri belgeledi, tarihsel doğruluğu denetledi ve metinlerin insani ve duygusal boyutlarının diller ve kültürler arasında korunmasını sağladı. Onun medya alanındaki deneyimi, projenin görsel yapısını şekillendirerek, Irak Kürdistanı halkının otuz yıllık tarihini belgeleyen insani bir tanıklığa dönüştürdü.
“Kürdistan Sevgilim” kitabı, 2024 yılında Fransız Ulule platformundaki bir destek kampanyasının ardından yayımlandı. Kitap, modern Kürdistan tarihinin otuz yılına yayılan görüntü ve sesleri bir araya getiren sanatsal ve insani bir proje olarak tanıtıldı.
Bu kitap yalnızca fotoğraflardan oluşan bir albüm değil; acının, direncin ve onurun görsel bir kaydıdır.
Lam Duc Hien, 1991’de ayaklanma sonrası kitlesel göç sırasında Kürdistan’a geldiğinde, Enfal operasyonlarında yok edilen köyleri, Zaho ve Duhok’taki mülteci kamplarını, kırsal okulları ve Peşmerge’nin terörle mücadelesini belgeledi.
Onun objektifinden yalnızca yıkımı değil, aynı zamanda direnişi, merhameti ve küllerinden doğan Kürt insanını görürüz.
1966’da Laos’ta doğan Hien, çocukluğunu savaş ve göç ortamında geçirdi. Ailesi önce Tayland’a, ardından Fransa’ya sığındı. 1991’de Kürdistan’a ulaştığında, Kürt halkının acısında kendi çocukluk sürgününü gördü. Şöyle yazdı:
“Yorgun Kürt mülteciler arasında annemin yüzünü gördüm — Laos’tan kaçışımızdaki yüzünü.”
Bu ortak sürgün duygusu, ona Kürdistan’ı bir yabancı gibi değil, onlardan biri gibi fotoğraflatma gücü verdi — kurtuluşun bedelini ve acının sessizliğini anlayan biri olarak.
Ben de çeviri sürecinde Hien’in hikâyesiyle kendi hafızam arasında bir bağ kurdum:
“Annemin unuttuğu acılarını hatırladım — dizlerinin, sırtının, başının ağrısını — dayımın ailesiyle birlikte bizi kurtarmaya çalışırken, İran sınırına doğru yürüyordu. Kendini değil, bizi düşünüyordu. O anlarda acısı anneliğin gücü ve yaşama içgüdüsü karşısında silinmişti.”
Bu kitap, pek çok dil ve kültürden geçti: Fransızca yazıldı, Beyan Selim tarafından Kürtçeye, Magdalena Sudomkova tarafından Çekçeye, ardından bizim ekibimiz tarafından İngilizceye ve Arapçaya çevrildi.
Her dil, kendi melodisini taşıyordu: Fransızcanın şiirselliği, Kürtçenin toprağa yakınlığı, İngilizcenin açıklığı ve Arapçanın sıcak, tarihsel ritmi.
Yazar Lam Duc Hien, çeviri süreci hakkında şöyle dedi:
“Dr. Sirwan ve ekibi kitabıma iki dilde yeni bir hayat verdi; duygularını samimiyet ve güzellikle aktardılar.”
Kitabın en dokunaklı bölümlerinden biri, Fransız insani yardım kuruluşu ÉquiLibre’in Kürt halkına en zor yıllarında verdiği desteği anlatıyor.
1990’ların başında bu kuruluş, uzak köylerdeki öğrencilere her gün sıcak yemek, öğretmenlere ve okul personeline ise kuru gıda yardımları sunarak eğitimin zorlu koşullarda bile sürmesini sağladı.
O yıllarda Cemcemal yakınlarındaki Tekye Kakemend kasabasında gönüllü öğretmenlik yapmış biri olarak, bu desteğin sadece maddi bir yardım değil, süreklilik ve onur anlamı taşıyan insani bir mesaj olduğunu biliyorum. Bu destek, bilginin kriz zamanlarında bile ölmediğini hatırlatıyordu.
Kitap, Kürdistan’daki dinî ve kültürel çeşitliliği de kutluyor: Müslümanlar, Hristiyanlar, Êzidîler, Kakailer, Zerdüştler, Mandeanlar ve Yahudiler, farklı inançlara rağmen ortak insanlık duygusunu temsil eden sahnelerde yer alıyor.
Bir fotoğrafta, bir imam, bir Hristiyan rahip ve bir Êzidî rahibe inanç ve affetme üzerine sohbet ederken görülüyor — bu kare, Kürt hoşgörüsünün anlamını özetliyor ve bölgenin bin yıllardır süregelen birlikte yaşama ruhunu ifade ediyor.
Bu bölümü Arapça ve İngilizceye çevirmek kültürel ve estetik bir meydan okumaydı; anlamın evrenselliğini korurken, Kürt insanlığının özünü vurgulamaya çalıştık.
Kitap, eğitimi direnişin ve devamlılığın sembolü olarak öne çıkarıyor:
Harap sınıflarda ders çalışan çocuklar, yoksulluğa ve savaşa rağmen görevine devam eden öğretmenler… O görüntülerde gençliğimdeki gönüllü öğretmenlik yıllarımı gördüm. Eğitim bir lüks değil, kimliği koruma ve hayatta kalma aracıdır.
Çalışma tamamlandığında anladım ki bu proje yalnızca bir dilsel çaba değil, bir hatıraya vefa eylemiydi. Bu kitap, Kürt halkının hikâyelerini dünyanın dört bir yanındaki kalplere bağlayan kültürel bir köprüye dönüştü.
Arapça ve İngilizce baskılarının tanıtım töreninde Lam Duc Hien şöyle dedi:
“Bu kadar dikkatli ve empatik bir çeviri ekibiyle nadiren karşılaştım. Sadece kelimelerimi anlamadılar, onları yaşadılar.”
“Kürdistan Sevgilim” sadece bir fotoğraf kitabı değil; bir sevgi ve vefa tanıklığıdır. Bize, gerçek tarihin siyasetçiler tarafından değil, hatırlayanlar tarafından yazıldığını hatırlatır: öğretmenler, çevirmenler, fotoğrafçılar ve çocuklar.
Benim için bu kitabın çevirisi, gençliğimin soğuk sınıflarına, öğrencilerimin cesaretine, annelerin açlık, yoksulluk ve cehaletle direnişine bir dönüş oldu. Hafızanın kendisinin bir direniş olduğuna dair inancımı güçlendirdi.
Sınırların ve dillerin dünyayı parçaladığı bir çağda, bu kitap sürgün ile vatanı, acı ile gururu, insan ile insanı birbirine bağlayan bir ışık köprüsü gibi duruyor.
Çeviri ekibi olarak, Vision Education Foundation’a ve başkanı Dr. Dana Xıdır Mevlud’a; insani vizyonu ve güveni için Lam Duc Hien’e; Kürtçe çevirmen Beyan Selim’e; Çekçe çevirmen ve saha belgeleme katkıcısı Magdalena Sudomkova’ya; ve 1990’larda kırsal okullara sıcak yemek ve gıda desteği sunan Fransız ÉquiLibre örgütüne derin teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Bu girişim, insani dayanışmanın ve eğitimin gücünün kalıcı bir sembolü olarak hatırlanacaktır.