İdris Barzani Öncü Bir Genç

Sep 20, 2025 - 12:30
İdris Barzani  Öncü Bir Genç
idris barzani

Bu iki miras arasında genç İdris, kendine farklı araçlarla bir yol açmaya çalışıyor. Onun odak noktası, partisel manevralardan çok, sivil toplum, kültür ve çevre oluyor. Erbil’de “yeşil duvar” projesine öncülük ederek şehrin içinde ve çevresinde ağaçlandırma çalışmaları başlatması, sıradan bir girişim değil; izlediği yolun sembolik bir işaretiydi. Burada zeytin ağacı yalnızca bir fidan değil, barış ve sürekliliğin sembolü; bir seçim kampanyasının veya siyasi sloganın ötesinde, toplumun uzun vadeli projelere bağlanmasının göstergesi.

 

Ağaç dikme girişimleri basit görülebilir; ancak ağaç örtüsünün eksikliği, çölleşmenin artışı ve çevresel bozulmanın yaygınlaştığı Kürdistan bağlamında bu adım katmerli bir anlam taşıyor. İdris, ilk somut girişimini halkın nefes aldığı, yaşadığı mekânlarda başlatmayı seçti. Ancak çevreyle sınırlı kalmadı. Kültür, spor ve hayır işleri alanlarında da aktif oldu. Kültürel alanda gençleri destekleyerek, edebiyat, sanat ve müzik aracılığıyla Kürt kimliğini yeni biçimlerde canlandırmaya çalışan girişimlere katılıyor. Spor alanında genç takımlara önem vererek sporu, toplumsal bağları güçlendiren ve savaşlardan, felaketlerden çıkmış bir nesil için yeni bir kimlik oluşturan araç olarak görüyor. Hayır işlerinde ise yoksul ailelere, kadınların güçlendirilmesine ve kırsal bölgelerdeki eğitim projelerine odaklanıyor. Ona göre, gelişmiş bir merkez olan Erbil ile diğer şehir ve kasabalar arasındaki uçurum kapanmadan hiçbir kalkınma projesi tam anlamıyla başarılı olamaz.

 

Dikkat çekici nokta, İdris’in liderlik konumunu sadece bir sembol olarak taşımaması; aynı zamanda faaliyetlerini yerel ve uluslararası sivil toplum örgütleriyle kurumsal bir zeminde yürütme çabasıdır. Avrupa ve Amerika’daki çevre ve kültür kuruluşlarıyla ilişkileri, Kürdistan’ın dünya ile bağlar kurması gerektiği anlayışına dayanıyor. Onun için mesele yalnızca kurban ya da mağdur rolüyle yetinmek değil; dünya ile ortak projeler geliştirmek. Bu doğrultuda ismini ve konumunu kullanarak Hewlêr, Süleymaniye ve Duhok’ta uluslararası projelere kapı aralıyor, yerel yönetimlerin gözünde güvenilir bir köprü işlevi görüyor.

 

Bu, siyasi seçkinler arasında nadir rastlanan bir özelliktir; zira çoğu, iktidar alanında sıkışıp kalmış durumda. Oysa İdris farklı sahalara, özellikle medya ve dijital kültüre yöneliyor. Gençlerin farklı dillerde içerik ürettikleri platformları destekliyor, hedef kitlesi Kürdistan toplumu ve diasporası. Buradaki amacı siyaset yaymak değil; savaş ve yıkımlardan geçen bir toplumun imajını yenilemek, modernite, çevre ve insan hakları gibi değerlere vurgu yapmaktır.

 

Böylece, babası Neçirvan Barzani’nin dünya için oluşturduğu “açık liderlik” imajını, genç nesle daha yakın bir bakışla sürdürüyor. Büyükbabası İdris Barzani’nin mirasıyla da örtüşüyor: O, hareketin ilk yıllarında askeri ve siyasi manevralardan çok toplumsal birlikteliğe vurgu yapan bir liderdi. Yeni kuşak İdris, bu mirası başka bir bağlamda yeniden canlandırmaya çalışıyor; dağlarda savaşın değil, sivil toplum, kalkınma ve kültürün ön planda olduğu bir ortamda.

 

Elbette, attığı her adım ailesinin ağır mirasının gözetiminde gerçekleşiyor. Ancak o, bu mirası partisel kalıplarla değil; doğrudan topluma hizmet eden bir sivil yol üzerinden ilerletmeye çalışıyor. Bu, aslında farklı bir sermaye biriktirme stratejisi: Halkın güvenini yeniden aşağıdan inşa etmek. Güven krizinin yaşandığı bir ülkede bu, ancak ölçülebilir etkisi olan somut projelerle sağlanabilir.

 

Ve işte bu yüzden İdris, hem babası Neçirvan Barzani’nin hem de büyükbabası İdris Barzani’nin çizgisinde, “öncülükten öncülüğe” yürüyen ilerici bir genç olarak tanımlanıyor.