İdris Neçirvan Barzani’nin Gelecekteki Rolüne Dair Öngörüsel Bir Analiz
Onun deneyimini anlamak için yetiştiği çevreye dönmek gerekir. İdris, ismi fedakârlık ve sahadaki peşmerge mücadelesiyle özdeşleşen dedesi İdris Barzani’nin mirasını taşıyor. Aynı zamanda Kürdistan’ı uluslararası toplumla bütünleştirmeye çalışan, pratik yaklaşımı ve siyasi esnekliğiyle tanınan babası Neçirvan Barzani’nin okulundan besleniyor. İdris böylece zor bir denklem içinde: Aile mirasının devamlılığını temsil etmek zorunda, ama aynı zamanda farklı bir jenerasyonun – küresel dünyaya bağlı, liderlik deneyimlerine açık, Iraklı ve Kürt kimliğiyle sınırlı olmayan hayalleri olan genç kuşağın – beklentilerine cevap veren modern bir yüz olarak da ortaya çıkmalı.
Bu açıdan onun sivil girişimlerini değerlendirmek gerekir. Örneğin, Erbil çevresine binlerce zeytin ağacı dikme projesi… İlk bakışta çevresel bir faaliyet gibi görünse de daha derin mesajlar taşıyor: Toprakla kimlik arasında doğrudan bir bağ kurmak ve kalkınmanın doğayı korumadan ayrı düşünülemeyeceği fikrini aşılamak. Burada ağaç sadece çevresel bir simge değil; gençlerde sürdürülebilir bir bilinç oluşturmayı hedefleyen yumuşak bir siyasi araçtır. Çevreye odaklanması, çevre ve kültür dosyalarını petrol ve güvenlik meselelerine kıyasla ikincil gören geleneksel liderlerden onu farklı bir konuma yerleştiriyor.
Dünya genç liderleriyle yapılan kıyaslamalar da bu deneyimin boyutlarını açığa çıkarıyor. Fransa’da Emmanuel Macron kendisini geleneksel parti yapısının dışında yeni bir yüz olarak sundu. Kanada’da Justin Trudeau, liberal değerler ve açıklık üzerine imajını inşa etti. Bölge içinde ise bazıları, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın ekonomik ve toplumsal dönüşüm deneyimini örnek gösteriyor. İdris Barzani bu modellerden farklıdır; doğrudan yürütme yetkisine sahip değildir. Ama onların genç kuşağa seslenme ve geleneksel olmayan araçlarla meşruiyet inşa etme yönündeki ortak stratejisini paylaşır. Onun farkı, kendisine kültür, sivil faaliyetler ve çevresel sembolizm üzerinden bir konum kazandırmaya çalışmasıdır.
Bu yol, geleceğe dair önemli mesajlar barındırıyor. Kürdistan gençliği – nüfusun çoğunluğunu oluşturuyor – işsizlik, hizmetlerin zayıflığı ve sınırlı iş olanaklarıyla karşı karşıya. Bu durum farklı bir söylem geliştirebilecek yeni yüzlere alan açıyor. İdris Barzani bu denklemin farkında görünüyor ve genç kuşakla özel bir ilişki kurmaya çalışıyor. Sivil alanda bulunması onu gençlerin diline daha yakın, onların çevre, eğitim, kültür ve teknoloji gibi günlük meselelerine daha uyumlu kılıyor.
Peki, Kürdistan ve Irak gençlerini etkilemek için net bir stratejisi var mı? Onun faaliyetleri üç temel araca dayanıyor gibi görünüyor:
1. Sahada doğrudan girişimlere katılarak güvenilirliğini artırmak.
2. Gençlerin öncelikleriyle örtüşen, geleceğe dönük konulara – çevre ve eğitim – odaklanmak.
3. Barzani ailesinin tarihî sembolizmini çağın gereksinimlerine uyarlayarak yeni bir şekilde kullanmak.
Bu tarihsel sembolizm ile sivil gerçekçilik arasındaki etkileşim, gelecekte daha geniş bir stratejinin temelini oluşturabilir. Irak’ın orta ve güneyindeki gençlere bakıldığında İdris’in etkisi şimdilik sınırlıdır. Ancak yumuşak güç araçlarını kullanarak Kürt ve Iraklı gençler arasında köprüler kurabilir. Çünkü Iraklı gençler genel olarak geleneksel siyasi sınıfa güven duymuyor, sorunlarına daha yakın yeni yüzler arıyor. İdris, sivil ve kültürel söylemiyle, etnik ve mezhepsel ayrımları aşan bütünleştirici bir Kürt-Iraklı ses olarak kendini sunabilir. Bunun başarısı, Bağdat, Necef ve Basra’daki gençlik ve sivil örgütlerle ilişki kurmasına, çevre, eğitim veya girişimcilik gibi alanlarda ortak projeler geliştirmesine bağlıdır.
Geleceği aynı zamanda bölgesel ve uluslararası bağlamdan bağımsız değil. Türkiye ve İran baskıları ile Bağdat’la karmaşık ilişkiler arasında kalan Kürdistan, kırılgan bir coğrafya. İdris rolünü güçlendirmek istiyorsa, Kürdistan’ın modern imajını dışarıda inşa etmek için yumuşak güç araçlarını iyi kullanmalı. Bu noktada Ürdün Veliaht Prensi Hüseyin’in gençlik, yenilik ve teknolojiye odaklanan deneyiminden faydalanabilir. İdris de Kürdistan’ı sadece çatışma ve petrol bölgesi değil, gençlik, yenilenebilir enerji ve kültür merkezi olarak sunabilir.
Dolayısıyla, İdris Neçirvan Barzani’nin gelecekteki rolü artık şekillenmeye başlamıştır. Onun elinde güçlü araçlar var: siyasî ve tarihî ağırlığı olan bir aileye mensubiyet, mevcut düzenden farklı sivil ve kültürel varlık, gençlere geleneksel olmayan bir dille hitap etme becerisi. Asıl mesele, bu unsurları net hedefleri olan, iç ve dış ittifaklar kurabilen bütüncül bir stratejiye dönüştürmektir. Başarırsa, Kürdistan ve Irak’ta yumuşak güç, kültürel ve toplumsal etki temelli yeni bir liderlik modeli ortaya koyabilir.
Onun geleceğine dair farklı senaryolar söz konusu:
1. Sivil ve kültürel rolünde devam edip kısa vadede doğrudan siyasi bir konuma geçmemek.
2. Sivil varlığını gelecekte bir siyasi platforma dönüştürerek resmî bir role geçmek.
3. Bu varlığı Barzani ailesinin tarihî liderliğine entegre ederek ona yeni bir nitelik katmak.
Hangi senaryonun gerçekleşeceği kişisel tercihlerine, bölgenin dengelerine ve genç kuşağın mevcut ve gelecekteki tepkilerine bağlı. Ancak kesin olan şu ki, İdris Neçirvan Barzani şimdiden Kürt sahnesinde genç bir figür olarak kendisini kabul ettirdi. O yalnızca siyasî bir mirasçı değil, toplum, çevre ve kültür üzerinden kendi anlatısını kurmaya çalışan bir yüz. Gençlerin yeni semboller aradığı bir dönemde bu yol belki de en akıllıca tercihtir. Bu nedenle onun gelişimini yakından izlemek büyük önem taşıyor; çünkü önümüzdeki yıllarda Kürdistan ve Irak’ta farklı bir gençlik liderliği tipinin çizgilerini belirleyebilir.
•
Yazanlar:
Talib Kazım Saadawi
Kasım Şefik Hızaili
(ezme Yönetimi Dergisi)